Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Avusturya’da siyonizm karşıtı Museviler tarafından düzenlenen “antisiyonizm” konferansı başladı

– İsrailli tarihçi Profesör Ilan Pappe:
– “Filistinlilerle dayanışma içinde olacak, içinde azıcık insanlık olanlardan oluşan uluslararası bir harekete ihtiyacımız var”
– Filistin asıllı doktor, akademisyen ve aktivist Ghada Karmi:
– “Siyonizm şeytandır. Buna ilişkin hiçbir şüphe bulunmuyor. Şeytana karşıysanız o zaman siyonizme de karşı olmak zorundasınız”

- İsrailli tarihçi Profesör Ilan Pappe:
- "Filistinlilerle dayanışma içinde olacak,

VİYANA (AA) – İsrailli tarihçi Profesör Ilan Pappe, “Filistinlilerle dayanışma içinde olacak, içinde azıcık insanlık olanlardan oluşan uluslararası bir harekete ihtiyacımız var.” dedi.

Avusturya’nın başkenti Viyana’da siyonizm karşıtı Museviler tarafından ilk kez düzenlenen “Yahudilerin Siyonizm Karşıtlığı Konferansı” başladı.

Konferansı düzenleyen Musevi asıllı aktivist Dalia Sarig-Fellner, konferansın, siyonist rejimin Gazze’de yaklaşık 2 yıldır sürdürdüğü soykırıma dikkati çekmeyi ve işlenen katliamların siyonizm karşıtı Yahudiler adına yapılmadığını anlatmayı amaçladığını söyledi.

Konuşmacılardan tarihçi Ilan Pappe, İsrail’in kuruluşunda Avrupa’nın oynadığı role dikkati çekerek, Avrupa’nın, içinde barındırdığı ırkçılığın Filistin’de bir Yahudi devleti fikrini icat etmekle kalmadığını, bunun sürdürülebilir kılınması ve korunmasında suç ortaklığı bulunduğunu anlattı.

Pappe, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Gazze’de bugün yaşanan bu duruma nasıl gelindiğini Avrupalıların kendilerine sorması gerektiğini belirtti.

Tarihçi Pappe, Yahudilere yönelik soykırımın ardından hiçbir Avrupalı siyasetçi ya da entelektüelin, “Avrupa’ya dönün, birlikte ırkçılığın olmadığı, soykırım benzeri trajedilerin yaşanmayacağı bir Avrupa inşa edelim.” demediğini dile getirdi.

– İsrail’in kurulmasında Avrupa’nın rolü

Irkçılık sorununu çözemeyen Avrupalıların, bazı Evanjelik Hristiyanlar ve Yahudilerin öne attığı siyonizmin temelini oluşturan, Filistin’de bir Yahudi devleti kurma fikrini kabul ettiklerini aktaran Pappe, “Arap dünyası ve İslam coğrafyasının kalbinde, Filistinlilerin bedelini ödediği Batı Avrupa modelinde bir Yahudi devleti kurulma kararı” alındığını anlattı.

Pappe, sağduyulu insanlar için bu yaklaşımın 100 yıl önce de bugün de mantıksız olduğunu belirterek, “İşte tam da bu yüzden bu konferansa ihtiyacımız var. Yahudi, Müslüman veya Hristiyan fark etmez, özel bir grubun Filistin için desteğini aramıyoruz. Filistinlilerle dayanışma içinde olacak, içinde azıcık insanlık olanlardan oluşan uluslararası bir harekete ihtiyacımız var.” diye konuştu.

Avrupa’nın İsrail’i bulunduğu coğrafyadan bağımsız olarak kendisiyle organik bağı bulunan bir devlet gibi gördüğüne ve Filistinlilere karşı en korkunç suçları işlediğinde bile ona dokunulmazlık sağladığına dikkati çeken Pappe, “Gazze soykırımı karşısında Avrupa’nın siyasi ve kültürel kayıtsızlığına şaşıranlarınız varsa size önerim şu; bunu (soykırımı), özellikle Batı Avrupa’nın kendi parçası olan bir toplumun veya devletin, Batı Avrupa’ya ait bir devletin (İsrail) yeniden soykırım yapabileceğini görme ve kabullenme becerisi olarak okuyun.” görüşünü paylaştı.

Pappe, Avrupa’nın Rusya’yı çok kolay bir şekilde savaş suçlarıyla suçladığını ancak kendinden gördüğü İsrail’e karşı sessizliğe büründüğünü ve ikiyüzlü bir tutum sergilediğini ifade etti.

“Avrupa’da yaşayan Yahudiler olarak siyasi elitlerimize ve ana akım medyamıza, Gazze’deki soykırıma yol açan bu projenin (siyonizm) başlangıcında suç ortaklığı yaptıklarını, soykırımın kendisine de suç ortağı olduklarını ve eğer soykırımın sürmesine izin verirlerse yine suç ortağı olacaklarını anlatmalıyız.” diyen Pappe, Avrupalılara, bu soykırımı durdurma güçlerinin olduğunu anlatmak gerektiğini söyledi.

– “Batı sinsice sömürgecilik yapan İsrail’e her zaman göz yumdu”

Filistin asıllı doktor, akademisyen ve aktivist Ghada Karmi de siyonizmi şeytana benzeterek, “Siyonizm şeytandır. Buna ilişkin hiçbir şüphe bulunmuyor. Şeytana karşıysanız o zaman siyonizme de karşı olmak zorundasınız.” ifadelerini kullandı.

Karmi, 1948’de yurdundan edilen bir Filistinli olarak siyonizme karşı mücadele yürüttüğünü ancak bununla mücadele etmesi gereken en önemli grubun Yahudiler olduğunu söyledi.

Batı’nın sinsice sömürgecilik yapan İsrail’e her zaman göz yumduğunu ve desteklediğini, Arap devletlerinin zayıflığının da katkısıyla durumun Filistinliler için çok daha vahim bir hale geldiğini kaydeden Karmi, şöyle devam etti:

“Anlattığım bu ittifaklar ve İsrail’e başından beri bahşedilen dokunulmazlık düşünüldüğünde, Gazze’deki soykırım ve eş zamanlı Batı Şeria saldırıları hiç de sürpriz değildi. Eğer İsrail’i durduracak bir güç çıkmazsa, Filistinlileri bu topraklardan tamamen çıkartmaya hazırlanacak ki bunu her zaman arzuladı. Bu ihtimali kesinlikle göz ardı etmiyorum. Gerçekten yaşananlara bakarsanız, İsrail neden şimdi yaptıklarına son versin ki? Üzerinde hiçbir baskı yok. Gece vakti İran’a saldırdı, herkes endişeyle kıvranıyor ama kimse bir şey yapmıyor. Öyleyse neden bu korkunç senaryoda istediği her adımı atmasın?”

İsrail’in alıkoyduğu “Madleen” gemisinde bulunan Avrupa Parlamentosunun (AP) Fransız üyesi Rima Hassan da programa çevrim içi katılarak alıkonulma sonrası yaşadıklarını anlattı.

İlk günü tamamlanan konferans, farklı ülkelerden siyonizm karşıtı tanınmış akademisyen ve aktivistlerin yapacakları sunumlarla 15 Haziran’da sona erecek.