Endorfin Nedir, Nasıl Oluşur? Endorfin Hormonunun Vücuda Faydaları Nelerdir?

Vücudumuzda salgılanması söz konusu olan pek çok hormon bulunur. Endorfin de vücudumuz tarafından salgılanan ve sağlık açısından önemli olan hormonlardan biridir. Endorfin konusu sıklıkla duyduğumuz konu başlıkları arasında yerini almaktadır. Bu bakımdan pek çok insan tarafından merak edilen konulardan biri olma...

Endorfin Nedir? Endorfin, halk arasında mutluluk hormonu olarak adlandırılır. Endorfinin esasında vücuda iyilik hali kazandıran büyük önem taşımakta olan hormonun adıdır. Endorfin, İngilizce tabiriyle Endorphin ("endogenous morphine"), vücutta varlık gösteren morfin; opiat benzeri etki yaratan peptit yapıdaki hormonlardır.  Endorfin Nasıl Oluşur? Endorfin genellikle haz ile ilişkilendirilen bir hormon olsa da endorfini tetikleyen başlıca faktörler acı ve stres olmaktadır. Hipotalamus ismi verilen beyin bölgesi nefes alma, cinsellik ve açlık gibi farklılık gösteren duyguların tamamından sorumlu haldedir. Endorfinin beyindeki hipotalamus bölgesine erişmesi mutluluk ve haz duygularının ortaya çıkmasına sebebiyet verir. Diğer yandan endorfin hormonun çok fazla miktarlarda salgılanması nadiren rastlanan bir durum olmakla birlikte obsesif kopulsif bozukluğun ortaya çıkmasına yol açabilir. Vücudun çeşitli fonksiyonları tarafından verilmesi söz konusu olan tepki beyin tarafından salgılanmış olan endorfin hormonu düzeyiyle doğrudan ilişkisinin varlığı söz konusudur. Endorfin Hormonunun Vücuda Faydaları Nelerdir? Hipofiz bezi ön lobu tarafından sentezlenerek salgılanan endorfin hormonunu insan vücuduna sağladığı pek çok faydasının varlığı söz konusu durumdadır. Endorfin hormonun vücuda sağladığı en önemli faydaların başında ağrının söz konusu olduğu dokularda ağrının azalmasını sağlamasıdır. Endorfin hormonun vücutta çeşitli işlevleri bulunmaktadır. Bunların başında gelen en önemli işlevi, çeşitli sebeplerle oluşan ağrı hissinin şiddetini azaltmak ve vücuda daha az rahatsızlık vermesini sağlamak için sinirleri uyuşturmak olmaktadır. Endorfin hormonlarının sahip olduğu ağrı kesici etkisi morfinden yaklaşık olarak 30 kat daha fazla olmaktadır. Bu bakımdan salgılanması önemli bir hormon olarak karşımıza çıkmaktadır.  Endorfin Hormonu Hangi Durumlarda Sentezlenir? Endorfin hormonu belirli uyaranlara, özellikle de korku, stres veya ağrıya yanıt olarak üretilir. İnsan vücudunun çeşitli bölgelerindeki hipofiz bezi, beynin diğer bölümleri, omurilik ve sinir sistemini köken alırlar. Esasında ağrı hissini bloke etmekten ve hisleri kontrol etmekten sorumlu olan bölgede bulunan hücrelerdeki reseptörlerle etkileşim gösterirler. Endorfin Tetikleyicileri Nelerdir? Pek çok şey insan vücudunun endorfinin salınmasını tetikleyebilen bir etki yaratabilir. Bu bakımdan her ne kadar çok fazla tetikleyici unsurun var olduğu biliniyor olsa da, endorfin hormonunu tetikleyici etkiye sahip olan birincil faktörlerin başında stres ve ağrı gelmektedir. Beyindeki hipotalamus bölümü ağrıyı algıladığında birkaç şeyin olmasını talep eder. Bu taleplerden biri “Ağrının olduğunun söylenmesinin bırakılması olmaktadır. Hipotalamus bölgesi aynı zamanda hormonal sistemin kumanda ve kontrol merkezi olma özelliği taşımaktadır. Bu sayede ne zaman yemek yeneceği, ne zaman ergenlik sürecine başlanması gerektiğine o bölge karar verir. Vücuttaki daha birçok işlevde endorfin miktarının ne olması gerektiğini ayarlar.  Beyindeki hipotalamus bezi ayar vermek istediği durumlarda hormonlar vücudun diğer bölgelerine salınır. Bu kapsamda endorfin hormonları vücudun her yerinde üretilir ve hipotalamus tarafından talep edilir. Dolayısıyla stres ve ağrıdan başka endorfin salgılanmasını tetikleyen çeşitli faktörlerin varlığı söz konusudur. Bunlar: - Doğum yapmak,  - Egzersiz yapmak  - Meditasyon yahut kontrollü solunum egzersizleri yapmak,  - Alkol tüketmek,  - Acı biber tüketmek,  - Ultraviyole ışığa maruz kalmak,  - Akupunktur ve masaj terapisi uygulamaları, Endorfin hormonu, esasında insanların hayatta kalmasını sağlayan ağrı ve stres duygularına karşı insanı korur. Vücutta ortaya çıkan ağrı ve stresin kontrolsüz artışı ve tolere edilemeyecek seviyeye gelmesi insan sağlığı için hiç iyi bir durum teşkil etmez.